17 yıllık evlilik ve 17 yıl boyunca şiddet. Altı çocuğumu büyüttüm ve çalıştım. 40 yaşıma geldiğimde baktım ki hala şiddet görüyorum, ayrılmaya karar verdim. Bir ev tuttum ve boşanma davası açtım. Mahkeme şahit olmadığı için ret kararı verdi fakat aslı işin eski eşimin herkesi tehdit etmesiydi. Benim açımdan da o kadar yılın ardından biriken onlarca ölüm tehdidi, onlarca koruma kararıydı. Fakat beş yıl boyunca pes etmedim ve o beni tehdit ettikçe numaramı değiştirdim, şikâyetçi oldum ve bu böyle devam etti. Yargıtay’a davamı gönderdiğimiz zaman da biteceğinden umutlu değildim ve üç kere davamın öne çekilmesi talebiyle gitmeme rağmen dava sonuçlanmadı. Bakanlıklara, birçok farklı siyasi parti liderine ve televizyon kanallarına yazdım fakat hiç birinden dönüş dahi almadım. Bir gün kız kardeşim:”Abla, bir de Mor Dayanışma’ya yaz.” deyince öyle yazdım. Ve onlar mesajımı görür görmez dönüş yaptılar. Hemen dönüş yaptılar. Davamı sahiplendiler ve mücadeleye beraber, daha güçlü devam ettik. Bir gün duruşmamı beklerken, eski eşim yanımdaki polisi avukatım da sanarak sözlü saldırıya ve hakarete başladı. Çantamı ona fırlattığım zaman ise soluğu tekrar mahkeme de aldık. Fakat bu sefer ne mi oldu? 2. Duruşmada “erkeklik gururunu incittiğime” kanaat getirilerek 3 Bin TL para cezasına çarptırıldım. Üstüne Ankara Yargıtay’dan da ret kararı gelince eylem yapmaya karar verdim. Avukatlar, hâkimler 3 yıldan önce dava açamayacağımı söylemelerine rağmen üç gün boyunca Mor Dayanışma’nın desteğiyle adliyenin önünden ayrılmadık. Ve sonunda bana 3 yıl boyunca açtıramazsın dedikleri davayı açtırdım ve mücadeleyi elden bırakmadım. Şimdi dava tekrar görülecek. Fakat bunu tek başıma yapmadım. Tamam, mücadele ediyordum ama tek başıma mücadele ediyordum. Yıllarca tek başıma çalışıp, altı çocuğu büyütüp okumalarını sağladım. Ama Mor Dayanışma olmasaydı ne eylemi yapabilir ne de bu davayı tekrar açtırabilirdim. Kız kardeşlerimin dayanışması ve mücadelemiz ile sesimi duyurdum ve beni, bu adaletsizliği, şiddeti görmezden gelen erkekliğe karşı dimdik ayaktayım.
İlgili Yazılar
#senanlat
22 Eylül 2020